İş Sözleşmesinin İşçinin Tutuklanması Nedeniyle Feshinde İşçinin Kıdem Tazminatı Hakkı

a)Giriş

İşçi, tutuklanmış veya gözaltına alınmış ise işveren iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Bu husus İş Kanunu'nun 25.maddesinin IV. fıkrasında düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17nci maddedeki bildirim süresini aşması halinde iş sözleşmesi feshedilebilecektir.

b)Bildirim Süreleri

İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması durumunda iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, gözaltı veya tutukluluk halinin aşağıda kıdeme göre belirlenen süreleri aşması gerekmektedir:

a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için 2 hafta sonra,
b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için 4 hafta sonra,
c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için 6 hafta sonra,
d) İşi üç yıldan fazla sürmüşişçi için 8 hafta sonra

iş sözleşmesi feshedilebilir. Diğer bir deyişle, işçinin tutukluluk veya gözaltı hali yukarıda belirlenen süreleri aşmamışsa iş sözleşmesinin feshi, işverenin haksız feshi olacaktır.

Örneğin;

Bir işte 4 aydır çalışan kimsenin gözaltı veya tutukluluk halinin 2 haftayı aşmaması durumunda iş sözleşmesinin feshi haklı nedenle fesih olmayacak, işverenin haksız nedenle feshi anlamına gelecektir. Yahut bir işte 2 yıldır çalışan kimsenin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilebilmesi için gözaltı veya tutukluluk süresinin 6 haftayı aşması gerekmektedir.

c)Kıdem Tazminatı

Gözaltına alınma ya da tutuklanma hali, İş Kanunu m.25/II'de düzenlenen ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık nedenlerinden biri olarak sayılmadığından işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır.

Uygulamada genelde işverenler; işçinin tutukluluk veya gözaltı halinde geçirdiği süreyi devamsızlık olarak kabul edip İş Kanununun 25. maddesinin II.fıkrasının g bendinde düzenlenen "İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi." nedeniyle haklı nedenle fesih haklarını kullandıklarını ifade edip kıdem tazminatı sorumlulukları olmadığını savunsalar da İş Kanunu m.25/IV, tutukluluk veya gözaltına ilişkin özel bir düzenleme getirmiştir. Kanun bu durumu devamsızlık veya işe gelmeme durumundan ve dolayısıyla iyiniyet kurallarına uymayan hallerden ayrık tutmuştur. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında da tutukluluk veya gözaltına alınma nedeniyle işverence yapılan fesihlerde işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı kabul edilmiştir.

Diğer yandan, İş Kanunu m.25/IV'te düzenlenen işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması nedeniyle fesih ve İş Kanunu m.25/II-f'de düzenlenen işçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi nedeniyle fesih birbirine karıştırılmaktadır. İş sözleşmesinin m.25/II-f'ye göre feshedilebilmesi için:

a) Suçun işyerinde işlenmiş olması,
b) İşçinin yedi günden fazla hapis ile cezalandırılması,
c) Bu cezanın da ertelenmemiş olması koşulları aranmaktadır.

Dolayısıyla, işçinin tutuklanmasına ya da gözaltına alınmasına neden olan olay işyeri dışında gerçekleşmiş ise ya da işyerinde gerçekleşse dahi işçiye yedi günden fazla hapis ile ceza verilmemiş yahut yedi günden fazla ceza verilmiş ancak ceza ertelenmişse m.25/II-f'ye göre fesih mümkün değildir. Bu üç koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

Bazı durumlarda ise, suç işyerinin dışında işlenmiş olsa dahi, işçinin işyerindeki konumu ve görevi ile ilgi kurulabilen durumlarda işçinin kıdem tazminatına hak kazanamayacağı kabul edilmektedir. Bir Yargıtay kararına göre, üyelerinin çocuklarıyla birlikte geldiği ve olanaklarından yararlandığı bir kulüpte kapı ve temizlik görevlisi işinde çalışan bir işçinin, işyeri dışında kendi torununa karşı gerçekleştirdiği cinsel istismar suçundan yargılanıp mahkum olması, işveren için tazminat ödemeksizin haklı nedenle fesih sebebi olarak kabul edilmiştir.

Yargıtay bu durunu şu şekilde ifade etmiştir: “Bu suç işyeri dışında da işlense, çocuklar açısından tehdit içeren bir davranış olduğu gibi İşverenin itibarını zedeleyen ve dürüstlük kurallarına göre iş ilişkisinisürdürmesi beklenmeyen bir davranıştır. Bu davranışı nedeni ile iş sözleşmesinin feshi haklı nedene dayanmaktadır. Kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.

Özetle; İşyeri dışında ve yapılan işle ilişki kurulamayan bir suçtan dolayı işçinin tutuklanması veya gözaltına alınması nedeniyle ya da işyerinde işlenen ve fakat yedi günden fazla hapis cezasına hükmedilmeyen, hükmedildiyse de ertelenen bir suçtan dolayı işçinin tutuklanması veya gözaltına alınması nedeniyle iş sözleşmesinin feshinde işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Bu noktada işçinin tutuklanmış veya gözaltına alınmış olması ve bu tutukluluk veya gözaltı süresinin yukarıda belirtilen süreleri aşmış olması durumunda fesih m.25/IV'e göre yapılmalıdır ve bu noktada işverenin kıdem tazminatı sorumluluğu ortadan kalkmamaktadır.

d)Diğer İşçi Alacakları Bakımından

İşçinin tutuklanması veya gözaltına alınması nedeniyle iş sözleşmesinin feshi her ne kadar işveren açısında haklı bir fesih ise de fazla çalışma ücreti, UBGT ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti alacakları fesih nedeniyle bağlı olmadığından, bu alacaklar işçiye ödenmediyse işçi bu alacaklara da hak kazanacaktır.

e)Tutukluluk veya Gözaltı Süresinde İşçi Ücrete Hak Kazanır mı?

Tutukluluk veya gözaltı süresinde iş sözleşmesi askıda olduğundan işçi ücrete hak kazanamayacaktır.